1 Haziran 2009’da savunmamı yaptım. Savunmamda da belirttiğim gibi en büyük suçum türban sabıkam. Üniversitede açık ve kapalı alanda türban takılmasını yasaklamıştım. Bu nedenle 2 kez TBMM’de sorgulandım ve aklandım. Türban kararı nedeniyle Danıştay hákimini katledenlerle aynı salonda yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağır bir cezadır.
SİLİVRİ Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’nun yanına yapılan yeni duruşma salonunda 52 gün aradan sonra başlayan Ergenekon ana davası, Danıştay suikastı davasının 3 sanığı da salonda bulunduğundan gergin geçti. Danıştay davasının Ergenekon ile birleştirilmesini eleştiren İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Muzaffer Tekin’in de aralarında bulunduğu 5 sanık, avukatları ve duruşmayı izleyen İP’liler salonu terk etti. Tutuksuz sanık Kemal Alemdaroğlu ise Danıştay Suikastı Dosyası sanıkları ile aynı salonda bulunmanın kendisi için idam cezasından daha ağır olduğunu söyledi.
Ayrı oturtuldular
Duruşmaya Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Tekin’in de arasında bulunduğu ana dava kapsamında tutuklu 25 sanık ile gazeteci Güler Kömürcü ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Alemdaroğlu ile 2 tutuksuz sanık daha katıldı. Ergenekon sanıklarının ardından salona Danıştay Suikastı Davası’nın tutuklu sanıklarından Avukat Alparslan Arslan, Tekin İrşi ve İsmail Sağır alındı. Bu davanın sanıkları, tutuklu sanıklara ayrılan bölümün en sonuna, Ergenekon sanıklarından ayrı oturtuldu ve diğer sanıklara aralarına asker konuldu. İrşi ve Sağır, sakallarını kesmiş ve saçlarını kazıtmıştı. Daha önce takım elbiseli ve bakımlı görüntüsüyle dikkat çeken Arslan ise uzun saçlarıyla bu kez özensizdi.
Birlikte görülecek
Alemdaroğlu’nun avukatı Metin Çetinbaş soruşturma savcıları hakkındaki şikáyetlerini tekrar ettiklerini belirterek, dilekçelerin Adalet Bakanlığı ve Hákimler Savcılar Yüksek Kurulu’na yeniden gönderilmesini istedi. Danıştay davası ile Ergenekon davası arasında bağlantı olmadığını ve iki davanın ayrı ayrı görülmesi gerektiğini belirten Çetinbaş, "1’inci, 2’nci ve 3’üncü Ergenekon iddianameleri bağlantılıdır. Ayrı ayrı görülmeleri mümkün değildir. Birleştirme yapılmazsa ömrümüz yeter de davanın sonunu görürsek Yargıtay da birleştirin diyecektir" dedi. Mahkeme heyeti bazı sanık ve avukatlarının Danıştay Suikasti Davası ile Ergenekon davasının ayrı ayrı görülmesi yönündeki talebini reddetti.
Alkışlayanlar uyarıldı
Mahkemenin kararının ardından söz alan Alem- daroğlu şunları söyledi: "1 Haziran 2009’da savunmamı yaptım. Savunmamda da belirttiğim gibi en büyük suçum türban sabıkam. Üniversitede açık ve kapalı alanda türban takılmasını yasaklamıştım. Bu nedenle 2 kez TBMM’de sorgulandım ve aklandım. Türban kararı nedeniyle Danıştay hákimini katledenlerle aynı salonda yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağır bir cezadır." Alemdaroğlu’nun sözlerini alkışlayan izleyiciler ise mahkeme başkanı tarafından duruşmanın düzenini bozdukları gerekçesi ile uyarıldı.