Kariyerlerinde 40 yılı geride bırakan Deep Purple, önceki akşam 3’üncü kez geldikleri İstanbul’un yeni konser mekanı Kuruçeşme Arena’da Boğaz’a karşı “Katibim” ve Mozart’ın “Türk Marşı”nı çaldı. Tek slow şarkı bile çalmayan grubu önlerde saf tutmuş 40 yaş üstü ‘abiler’, baba-oğul gelenler ve çoğunluğu siyah giymiş 25-30 yaş grubu karşıladı.
DEEP PURPLE İSTANBUL'U SALLADI
ROCK müziğin ayakta kalmayı başarmış ama bu arada beş vokalist, iki gitarist, bir basçı değiştirmiş grubu Deep Purple, önceki akşam Kuruçeşme Arena’da tam vaktinde, saatler 21.00’i gösterdiğinde Ian Gillan, Steve Morse, Roger Glover, Don Airey ve Ian Pierce’dan oluşan kadrosu ile sahnedeydi. 50 Cent’teki o ‘minik’ izleyici grubundan eser yoktu. Kolalı gömlekleriyle, gayet şık halleriyle işten çıkıp gelen 40 yaş üstü abiler, hızlı gençlik dönemlerinden sonra çoluk çocuğa karışıp oğullarıyla mekana gelenler ve 25-30 yaş arası gençler çoğunluktu.
Yalınayak ve eşofman
Vokal Ian Gillan yalınayak ve eşofmanla sahneye çıktı. Konsere “Highway Star” ile başlayan ünlü grup su balesi estetiğiyle birleştirdiği virtüözlük yetenekleri daha konserin başında gelen solo gitarlar herkesi mest etti. “Things I Never Said”, “Wrong Man” ve “Strange Kind Of Woman”ı çalan ekipte, şarkıdan sonra kendini tutamayan solist Gillan “Muhteşemsiniz, süpersiniz, inanılmazsınız” dedi. Kendini tutamayıp iki şarkıda bir aynı gazı yine verdi.
Gitar soloya yoğun ilgi
“Contact Lost”ta gitarist Steve Morse çılgınlığı yaşandı. Solosuyla 80’lere ışınlandığımız Morse, her hareketiyle alkışlandı. Ardından “Sometimes I Feel Like Screaming” diyen ekip, ardından “Fireball”u seslendirdi. “The Well Dressed Guitar”da Steve Morse yeniden bizi bizden alıp götürdü. Ekibin müzikal geçmişi ve çalış teknikleri, 41 kere maşallah dememe neden olurken “Wring That Neck”teki enstrümantal atışma dinlenmeye değerdi. Solist Gillan üçüncü kez geldiği İstanbul için “İnanılmaz bir yer, tekrar çaldığımız için çok memnunuz” dedi.
Katibim’i çaldılar
“The Battle Rages On”un ardından, klavyedeki isim Jon Lord, Mozart’ın Mehter Marşı’ndan esinlenerek yazdığı “Ronda alla Turca” yani “Türk Marşı” ve “Katibim”i çalınca ortalık ayağa kalktı. Alkış kıyamet eşlik edilen Boğaz’a nazır “Katibim” performansı görülmeye değerdi.
Grubun klasiklerinden “Perfect Strangers” çalınırken Arena ayağa kalktı. Çığlıklarla dinlenen şarkının ardından “Space Truckin” anons edildi. Hard rock efsanesi grup konserin finalini sanki aylardır bu ana çalışan Arena’yı dolduran doğal koro eşliğinde “Smoke on the Water” ile yaptı. “Bye bye” deyip sahneden ayrılan grup, hayranlarının alkışları karşısında bis yapmak için sahneye geri döndü. 1968 yılında Londra’da kaydettikleri “Hush”ı çalan grup klasikleri arasında yer alan “Black Night”la geceyi sonlandırdı. Şarkıda yer alan “Oooo” bölümüne tüm Arena ahalisi eşlik ederken, konser sonunda Kuruçeşme Ortaköy hattı aynı Oooo’larla şenlendi.
Konserden notlar
100 milyonu geçen albüm satışları ile Guinness Rekorlar Kitabı’na giren grup, “Soldier of Fortune”, “Woman from Tokyo”, “Burn” ve “Child in Time”ı söylemeyerek hayal kırıklığı yarattı. Hayal kırıklığı yaratan sadece bu klasiklerin playlistlerinde olması değil, aynı zamanda konserin 1,5 saat sürmesiydi.
Ian Gillan’ın sesi kısıktı. Bazı şarkılarda yeterli olmadı. 64 yaşındaki Gillan buna rağmen sahnede zıp zıp zıpladı, üzerindeki enerjiyi seyirciye de aktardı.
“Rapture of the Deep” çalınırken ekip için İngiliz bayrağı sallandı.
Sahne önündeki biri gitarını sahneye uzattı, niyeti imza almaktı ama başarılı olamadı.
Grup, turnelerine devam etmek için salı sabahı özel jetleri ile İstanbul’dan ayrıldı.